top of page

Çocuk ve Göz

Görme Tembellİğİ

Görme tembelliği nedir? Hangi durumlarda ortaya çıkar? 

Görme tembelliği, çeşitli nedenlerle bir gözde görmenin azalması ve neden ortadan kaldırılsa da görmenin arttırılamaması olarak tanımlanabilir. Yani fiziksel olarak normal özelliklere sahip bir gözde görmenin azalmasıdır. Nedenleri; göz kayması (şaşılık), iki göz arasında kırma kusurunun farklı olması, katarakt gibi bir göz sorunu nedeniyle tek gözün kritik bir süre kapalı kalmasıdır.

 

Göz tembelliğinde tedavi ne zaman başlanmalıdır ve ne kadar süre devam etmelidir?

Göz tembelliği tedavisi ne kadar erken dönemde yapılırsa o kadar yaralı olur. Yenidoğanda kalıcı göz tembelliğine yol açmaması için ilk 3 ayda müdahale edilmesi gerekir. Daha sonra yaş ile paralel olarak tedavinin başarısı azalmaktadır.

Çocuklarda 10 yaşına kadar herhangi bir nedenle bir veya iki gözde bir süre için görme azalırsa da göz tembelliği ortaya çıkabilmektedir. Fakat kritik dönem olan ilk yaşlardan sonra çıktığı için tedavi şansı daha yüksektir.

Erken dönemde ortaya çıkan göz tembelliğinde tedavinin yaklaşık 9-10 yaşına kadar sürdürülmesi tedavinin etkisinin kalıcı olması için yararlıdır.

 

Göz tembelliğinde tedavisi nasıl yapılır?

 Göz tembelliğinin tedavisi sağlam gözün kapatılması ve diğer gözün çalıştırılması prensibine dayanır. Böylece açık bırakılan gözden giden uyarılar ile beyindeki o göze ait görme merkezinin çalıştırılması sağlanmış olur. Başlangıçta, sağlam gözde de tembelliğin oluşmaması için daha kısa sürelerde kapama yapılmakla beraber yaş arttıkça sürenin uzatılması şeklinde uygulama yapılır. 

Kapama döneminde çocuğun küçük şekillerin içini boyama veya takip etme gibi yakın ativiteleri yapmasının sağlanmasında yarar vardır. Tedavi ile elde edilen kazanımların kaybedilmemesi için kapama tedavisinin 6 yaş ve üzerine kadar devam ettirilmesi önerilir.

Çocuklarda Görme

Çocuklarda görme ne zaman başlar,  gelişim süreci nasıldır?

Görme gelişimi çocuğun normal gelişimi ile paralel olmakla beraber hayatın ilk günlerinde ve aylarında diğer sistemlerin gelişiminden çok daha hızlıdır. Doğumda bebeklerin gözü gelişimini henüz tamamlamamıştır. Görme doğumda mevcut olmakla beraber düşük düzeydedir. 2-3 ayda göz merceğinin yakın görme için uyum fonksiyonu gelişmeye başlar, 4 ayda da merkez görmeyi sağlayan sarı noktanın gelişimi tamamlanır. Gözün ön bölümünün gelişimi 3 yaş, arka bölümünün gelişimi ise 16 yaşa kadar devam eder.

Çocuklarda görme değerlendirmesi nasıl yapılır?

Görmenin değerlendirilmesi  1 yaşın altındaki çocuklarda zorluk gösterir. Bu dönemde en kuvvetli uyarı insan yüzü olup bebeğin özellikle annesine verdiği yanıt önemlidir. Bebeğin yüzüne yaklaşıldığında yüzü takip etmesi izlenerek motor görme sistemi değerlendirilir. 2-3 ayda cisim fiksasyonu ve yavaş takip hareketi gelişirken, 6. ayda hareketli cisimleri takip edebilir. Fiksasyon tercihi, küçük cisimlerin takibi ve çocuğun oyuncakları ile oynarken izlenmes, görmesi konusunda fikir edinilmesini sağlar. Görme keskinliği fiksasyon tercihi ile ölçüldüğünde 2 yaşında erişkin seviyesine ulaşmaktadır.

Bebeklikten sonraki yaşlarda, çocuğun ilgisini yoğunlaştırarak  resim ve harf içeren eşeller ile görme ölçümü başarı ile yapılabilir.

COCUKLARDA GORME
GORME TEMBELLIGI
Bebek ve Çocuklarda Göz Muayenesİ

Bebekler ve çocuklar ilk ne zaman ve hangi sıklıkla muayene edilmelidir?

 

Bebekler doğuştan getirdikleri önemli hastalıkların erken tanısı ve tedavisi için doğumdan kısa bir süre sonra değerlendirilmelidir. Daha sonra bu muayene ilk 2 yaş içinde detaylı olarak yapılmalı, gelişimsel olarak ortaya çıkabilecek sorunların yakalanması amacıyla da büyüme süreci tamamlanıncaya kadar her yıl tekrarlanmalıdır.

BEBEK VE COCUKLARDA GOZ MUAYENESI
BEBEK VE COCUKLARDA GOZ HASTALIKLARI
Bebek ve Çocuklarda Göz Hastaliklari

Doğuştan katarakt, Göz Tansiyonu (Glokom), Göz içi tümörler( en sık Retinoblastom), Erken doğuma bağlı retina hastalığı (Prematüre Retinopatisi), Gözyaşı kanal tıkanıklıkları, Göz enfeksiyonları ve Göz allerjileri, Kırma kusurları dikkatli tanı ve tedaviyi gerektiren hastalıklardır.

dogustan kataraktli bebekler
Doğuştan Kataraktlı Bebekler

Belki doğanın en büyük mucizesi sağlıklı bir bebeğin doğmasıdır. Fakat yine kaderin bir cilvesi olarak sağlık sorunuyla doğan bir çocuğa sahip olmak da dünyanın sonu değildir; çünkü çoğu kez yapılacak çok şey vardır. 

Göze ait sağlık sorunlarından bir tanesi oldukça nadir olmakla beraber doğuştan var olan katarakttır. Katarakt, göz merceğinin şeffaf yapısını kaybederek opaklaşması ve göze yeterince ışığın girmesini engellemesidir. Gözün anne karnında başlayan biyolojik oluşum ve farklılaşması çocuk doğduktan sonra dış dünya ile etkileşimi sonucu hızlanarak fonksiyonel anlamdaki gelişme ile devam eder.

 

Bebek dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren çevreden görsel uyaranlar almaya başlar. Bu uyarılar beyin ve sinir dokusunun gelişimi ile birlikte görme duyusunun normal düzeylere ulaşmasını sağlar. Fakat kataraktlı doğan bir bebek yeterli uyarı alamayacağından beyindeki o göze ait hücrelerin gelişimi de yavaşlar. Belli bir süre içinde gerekli ameliyat yapılıp gerekli kontakt lens veya iki taraflı katarak varlığında gözlük düzeltmesi yapılmadığı takdirde görme kapasitesi geriler, göz tembelleşir. Bunun anlamı; katarakt nedeni ile çok başarılı bir ameliyat yapılsa da görmenin geliştiği ilk aylar ve yıllar içinde gözün yeterli düzeyde  uyaran almaması nedeni ile işlevsel olarak görme yetersizliğinin oluşmasıdır. 

 

Kataraktın saptanması için bebekler ne zaman muayene edilmelidir?

Bebekler doğdukları günden itibaren temel göz kontrol testlerinden geçirilmelidir. Gözlerinde kayma,kırmızı retina yansımasının alınamaması veya göz bebeğinden gri-beyaz bir lekenin görülmesi durumunda hemen göz doktoruna yönlendirilmelidir.

 

Katarktın tedavisi nasıl yapılır?

Kataraktın varlığının saptanması durumunda en kısa zamanda tedavi süreci başlatılmalıdır. Bunun sebebi katarakt nedeni ile yeterli uyarımı alamayan gözde kısa zamanda tembellik gelişme riskinin varlığıdır.

 

Katarakt için ameliyat ne zaman yapılmalıdır?

Katarakt ışığın yeterince göze girmesini önleyecek düzeyde yoğun ise en kısa zamanda ameliyat planlanarak optik açıklık sağlanmalıdır. Bazen katarakt gözün kısmen görmesini sağlayacak şekilde hafif veya sınırlı olabilir. Bu durumda çocuk takip edilmek kaydıyla ameliyat daha sonraki yaşlara ertelenebilir. 

 

Katarakt ameliyatı sonrası optik düzeltme nasıl yapılır? 

Ameliyat sonrası kataraktın tek veya çift taraflı oluşuna göre kontakt lens veya gözlük gibi optik araçlar ile görmesi sağlanır. Göz içi mercek yerleştirilmesi halen tartışmalı bir konu olmakla beraber daha ileri yaşlara bırakılması güvenli ve tercih edilen bir yaklaşımdır.

Tek taraflı katarakt söz konusu ise iki göz arasında önemli ölçüde numara farkı oluşacağından gözlük yeterli başarıyı gösteremez ve kontakt lens ile düzeltilmesi çok daha başarılı sonuçlar getirir. Bunun nedeni cisimlerin boyutlarının gözden uzak olan gözlük ile büyürken göz üzerinde yerleşen kontakt lensle normal sınırlara inmesi, görme alanının genişlemesi ve gözlük camının yarattığı optik sapmaların ortadan kalkmasıdır. Bu amaca yönelik olarak çok yüksek oksijen geçirgenliğine sahip özel kontakt lensler üretilmiştir ve bebeğin gözünde uzun süre (1-2 hafta veya bazen daha fazla) kalabilir.

Katarakt çift taraflı ise gözlükler de başarıyla kullanılabilir. Bebeğin yeterli düzeyde görebilmesi için + 15-20 Diyoptride kalın mercekler kullanılması gerektiğinden kolay kırılmayan, hafif özellikte organik materyaller kullanılmalı, gözlük çerçeveleri bebekler için özel üretilen boyut ve tasarımda olmalıdır.

Göz içi mercek uygulamasında daha geç dönemin tercih edilmesinin ilk nedeni erken çocukluk döneminde gözün gelişimini henüz tamamlamamış olması nedeniyle göz içi merceğinin numarasının değişken olabilmesidir. Ayrıca bebeklerde gözün bağışıklık cevabının güçlü olması, göz içi lens uygulaması sonrası istenmeyen iltihabi cevaplar oluşmasına ve başarısız sonuç alınmasına neden olabilmektedir.

 

Göz tembelliği oluşmaması için neler yapılmalıdır?

Beynin sağlam gözden gelen uyarıları dikkate alarak daha zayıf görme özelliği olan gözü ihmal etmesi sonucu göz tembelliği oluşabilir. Bunu önlemek amacıyla sağlam göz kapatılarak, katarakt ameliyatı yapılmış ve lensle ve/veya gözlükle düzeltilmiş göz çalıştırılır. Uzun ve özverili bir mücadeleyi gerektiren bu tedavide ailenin göz  doktoru ile yakın ilişkide olması ve ümitsizliğe kapılmaması gereklidir. 

Unutulmaması gereken, doktor kontrolünde hızlı ve etkili bir tedavinin, büyüdüğünde o çocuk için çok değerli görme duyusunun kazanılması anlamı taşıyacağıdır.

yeni dogan bebeklerde goz enfeksiyonlari
premature retinopatisi
Yeni Doğan Bebeklerde Göz Enfeksiyonları

Yeni doğan döneminde göz enfeksiyonlarında nelere dikkat edilmelidir?

Yenidoğan döneminde ortaya çıkan enfeksiyonlardan gonokok ve klamidya adı verilen mikroorganizmalar ile oluşan konjonktivitler, göz sağlığını önemli ölçüde riske sokmaları nedeniyle acil olarak değerlendirilip dikkatli takip ve tedaviyi gerektirirler.

Gonokokların sebep olduğu göz enfeksiyonunda ilk 2-5 gün içinde bol miktarda, sarı-yeşil koyu salgı ve kapaklarda ödem ortaya çıkar. Mikroorganizmalar sağlam epitelden de geçebildikleri için kornea ülseri ve göz kaybına kadar olumsuz etkiler yaratabilirler. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde sistemik ve lokal tedavi uygulanmalıdır.

Klamidya enfeksiyonları,  ilk 5-14 günde ortaya çıkarlar ve gonokokal konjonktivite benzer bir klinik tablo oluştururlar. Bununla beraber görme kaybı nedeni değildirler; farenjit, orta kulak iltihabı, akciğer enfeksiyonları ile birlikte olabilirler; lokal ve sistemik tedavi gerektirirler.

Prematüre Retinopatisi

Erken doğan bebeklerde az gelişmiş retinanın damar sisteminin olması gerekenden farklı ve düzensiz gelişimi nedeniyle ortaya çıkar. Doğum sonrası körlük nedenlerinin başında gelir.

Son yıllarda yenidoğan ünitelerin bilgi ve teknolojideki gelişmeler sayesinde çok düşük doğum ağırlığı olan ve çok erken doğan bebeklerin de hayata tutunması sağlanabilmiştir. Fakat bu bebekler anne karnındaki doğal ortamda gelişmelerini sağlıklı bir şekilde tamamlayamadıkları için gerçek dünyanın kendileri için zor ve karmaşık koşulları ile karşılaştıklarında istenen kalitede değişim ve gelişim gösterememektedirler.

Doğum ağırlığı 1250 gr’dan düşük, anne karnındaki yaşamı 30 haftanın altında olan bebeklerde prematüre retinopatisi (PR) gelişme olasılığı artmaktadır. Doğum ağırlığı ve doğum haftası düştükçe bu oran daha da yükselmektedir. Zamanında tanı konmayan ve tedavi yapılmayan bebeklerde hastalığın göz içi damarlarda kanama ve retina dekolmanı ile körlüğe kadar giden bir seyir izlemesi mümkündür.

 

Prematüre retinopatisi tanısı nasıl konur?

Başlangıçta önemli bir belirti vermemesi nedeniyle 32 haftadan erken doğan ve 1250 gr dan düşük doğum ağırlıklı bebeklerin doğumdan itibaren göz doktoru tarafından özellikli alet ve yöntemler ile muayenesi ve düzenli takibi gerekir. Doğal seyir göz önüne alındığında doğumu izleyen 4. haftada ilk muayene yapılmalıdır. 

Hastalığın ciddiyeti evre ile belirtilir; uluslararası sınıflamaya göre 5 evre mevcuttur. Evreleme damarlanmasını tamamlamış retina ile damar gelişimi yetersiz retina tabakalarının birleştiği alandaki klinik görünüme göre yapılır. Evre 1’de retina periferinde çepeçevre beyaz bir hat izlenirken Evre 2’de bu hatta kabarıklık ve pembe-beyaz renk değişimi oluşur. Evre 3’de vitreusa doğru uzanan damarlı yapılar, Evre 4’de bölgesel retina dekolmanı, Evre 5’de ise total retina dekolmanı gelişir.  

Prematüre retinopatisinin tedavisi ve takibi nasıl yapılır?

Günümüzde indirekt lazer (argon veya diod) ile damar gelişiminin duraksadığı ve dolayısı ile oksijen başta olmak üzere beslenme yetersizliğine bağlı yeni damar oluşumlarını tetikleyen retina alanları tedavi edilir. Tedavi sonrası başarı oranları, hastalığın seviyesine göre değişkenlik gösterir. Ne kadar erken tedaviye başlanırsa o kadar iyi sonuçlar alınması mümkündür. Ayrıca erken dönemdeki prematüre retinopatisinin kendiliğinden gerilemesi olasılığının varlığı da bilinmelidir.

Hastalar düzeltilmiş yaş 3 ay olana kadar 2-4 hafta ara ile takip edilmelidir. Tarama programına alınmış tüm prematüreler 24. ayda kırma kusurları açısındam muayene edilmelidir.

Bebeklerde Gözyaşı Kanal Tıkanıklığı

Gözyaşını, göz kapaklarının iç kısmında yer alan küçük açıklıklardan geçerek burun boşluğuna taşıyan gözyaşı kanalının tıkanıklığı, tüm yeni doğan bebeklerin %5’inde görülür. 

Bebekte göz yaşarması, sarımsı kıvamlı salgı, bazen de kapakların buruna yakın iç kenarda şişlik ve bu bölgeye basmakla boşalan itihaplı akıntı görülür. 

Bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı tedavisi nasıl yapılır?

 

Tedavide; burna yakın yaklaşık 1cm’lik bölgede  gözyaşı kesesinin aşağı içe doğru basınç uygulanarak boşaltılması ve temizlik işlemi yapılır. Salgı iltihaplı ise antibiyotikli damlalar ile desteklenir.

Çoğunluğu kendiliğinden geçer; %60’ı 6 ay içinde, %90’ı 9 ayda çözülür.

Çözümlenmeyen durumlarda gözyaşı kanalı sondalama işlemi ve gerekirse silikon tüp uygulaması yapılır. Silikon tüp uygun görülen bir süre (1- 3 ay) sonra çıkarılır. Başarı şansı yüksek olmakla beraber uygulamaların tekrarlanması gerekebilir.

Bu noktada ilk girişimsel işlemin çok önemli olduğu, tekrarlanan işlemlerde kanalın açılma şansının azaldığı unutulmamalıdır. Çünkü ilk işlem sırasında gelişebilecek yapışıklıklar kalıcı kanal tıkanıklıklarına yol açabilmekte ve sonuçta göz yaşı kesesinin burun ile direkt bağlantısını sağlayan daha geniş kapsamlı ameliyatlar gerekebilmektedir.

bebeklerde gozyasi kanal tikanikligi
bebeklerde yuksek goz tansiyonu
bebek ve cocuklarda goz kaymasi
cocuklarda allerjik konjonktivitler
Çocuklarda Allerjik Konjonktivitler

Kaşıntı, sulanma ışık hassasiyeti, kızarıklık ile karakterizedir. Bazı ileri formlarında kapak iç kısmında kaldırım taşı benzeri kabarıklıklar, kapakta düşme ve ödem ortaya çıkabilir. 

Genellikle 3-5 yaş döneminde başlar, mevsimsel özellik gösterir. Erkek çocuklarda, sıcak ve kuru iklimi olan yerlerde ve ailesinde allerji hikayesi olanlarda daha sık görülür. Ergenlik döneminden sonra şiddeti azalır, yetişkinlerde %90 kaybolur.

 

Çocuklarda alerjik konjonktivit tedavisi nasıl yapılır?

Tedavisinde erken ve geç dönem allerjileri baskılamaya yönelik damlalar kullanılır. Ayrıca llerjiye neden olabilecek bitki polenleri ve ev tozları gibi alerjenlerden korunma, güneş gözlüğü ve siperli şapka ile ultrviolenin göze direkt ulaşımını engelleme gibi ek önlemler tedaviye eklenebilir.

Bebeklerde Yüksek Göz Tansiyonu (Glokom)

Normalde göz içinde iris tabakasının arkasında yer alan bir grup hücre tarafından göz içi dokuların yaşamsal işlevlerinde rol alan göz içi sıvısı yapılır. Bu sıvı gözün arka ve ön boşluklarını doldurduktan sonra iris ile kornea arasında çepeçevre yerleşen açı bölgesindeki ince kanallar ile vücut dolaşımına taşınır. 

Doğumsal glokom genel anlamı ile göz içi sıvısının dışarı atılım sistemlerindeki gelişimsel anomalilere bağlı olarak, göz içi basıncının (GİB) yükselmesine verilen isimdir. Çok sık görülmemekle birlikte zamanında ve etkin tedavi edilmediğinde körlükle sonuçlanma olasılığı çok yüksektir.

Bebeklerde yüksek göz tansiyonu belirtileri nelerdir?

Çoğunlukla bebekte göz yaşarması, ışık hassasiyeti, göz kapaklarını sıkma gibi belirtiler görülür. 3 yaşından küçük çocuklarda belirgin bir göz tansiyonu yükselmesi varsa kornea çapı büyür ve korneada bulanıklık gelişir. Bu nedenle ışığa karşı aşırı tepki veren, huzursuz, normalden iri gözlere sahip çocukların vakit geçirmeden göz doktoruna götürülmesi gerekir.

 

Bebeklerde yüksek göz tansiyonu tedavisi nasıl yapılır?

Tedavide göz tansiyonu ilaçları geçici bir dönem yardımcı olabilirse de çoğu hastada cerrahi tedavi ile sonuç alınabilir.

Cerrahi tedavide dışa akımın engellendiği trabeküler sistemde açıklığın oluşturulması temel hedeftir. Bu amaçla gelişimsel bozukluklara sahip trabeküler dokunun özel cerrahi yöntemlerle  açılması (gonyotomi, trabekülotomi) ve/veya bölgesel trabekulum dokusunun çıkarılarak konjonktiva altına fistül oluşturulması ( trabekülektomi) yöntemleri uygulanabilir. Bunların başarısızlıkla sonuçlanması durumunda skleral tüp yerleştirilmesi veya göz içi sıvısının üretildiği silier cisim adı verilen yapıların lazer ile haraplandırılması uygulanabilir.

Bebek Ve Çocuklarda Göz Kayması (Şaşılık)

Göz kayması (şaşılık) nedir?

Normal koşullarda her iki göz makula (sarı) nokta adı verilen ve merkez görmenin %90’ından sorumlu olan alan ile dış dünyadaki objelere odaklanır. Böylece gözler birbiri ile paralel ve düzenli bir ilişki içindedir. Bir göz bir noktaya odaklanmışken diğer gözün başka bir tarafa yönlenmesi durumunda gözler arasındaki bu uyum bozulur ki buna da göz kayması (şaşılık) adı verilir.

 

Bebeklerde şaşılık ne zaman ortaya çıkar?, Her kayma şaşılık olarak mı değerlendirilir?

Bebeklerde odaklanma özelliğinin gelişmesi ilk 5 hafta içinde tamamlanır. Bu nedenle yenidoğan döneminde bebeklerde odaklanma eksikliğine bağlı kaymalar ortaya çıkabilir.

Diğer taraftan kayma saptanan bebekler doğuştan katarak, retinoblastom gibi çocukluk döneminin en sık görülen kötü huylu tümörleri, gelişimsel sorunlar ve enfeksiyon hastalıkları gibi bir çok açıdan detaylı değerlendirilmelidir.

Ayrıca bebeklerde burun kökünün basık olması ve burun yanlarında göz kapaklarının daha kapalı seyri nedeniyle kayma izlenimi alınabilir. Çevreden aldıkları çok sayıda uyarı da aileleri telaşlandırır. Fakat göz doktoru tarafından yapılan detaylı bir muayene ile bu durumun yalancı şaşılık denilen göz yanılması mı yoksa gerçek bir şaşılık mı olduğu ortaya çıkarılabilir.

 

Çocuklarda şaşılık tipleri nelerdir?, nasıl tedavi edilmelidir?

Şaşılıklar yatay ve/veya düşey eksenlerde; içe, dışa ve yukarı/aşağı yönlerde olabilir. Ayrıca göz dışı adele sorunları ile ilişkili ve bazı diğer hastalıklar ile birlikte görülebilen özel şaşılık tipleri de vardır.

 

Şaşılık tedavisinde nasıl yapılır?

Şaşılık tanısı ve takibinde önemli noktalar, detaylı bir göz muayenesi ile gözü ve yaşamı tehdit edebilecek hastalıkların olup olmadığının değerlendirilmesi, gözlük ihtiyacının tespit edilmesi ve tembellik gelişmemesi için gerekiyorsa sağlam gözün kapatılarak kayan gözün çalıştırılmasıdır.

Özellikle hipermetrop olan ve buna bağlı uyum (akomodasyon) artışına bağlı şaşılık gelişmiş bulunan çocuklar gözlüklerden büyük fayda görürler. Gözlükler uyum ihtiyacını azaltacağından kayma azalabilir veya düzelebilir. Unutulmaması gereken bu çocukların gözlüklerini çıkardıklarında yine kaymalarının ortaya çıkabileceği ve bu nedenle belki bir ömür boyu gözlük veya kontakt lens ile düzeltmeye ihtiyaçlarının olacağıdır.

Diğer taraftan gözlükler ile düzeltilemeyen durumlarda görme gelişimi için tedavi yapıldıktan sonra göz doktorunun uygun göreceği bir zamanda ameliyat yapılabilir. 

Şaşılık ameliyatları göz dışı adelelerin gücünün arttırılması veya azaltılması şeklinde yapılır. Ameliyat sonrası çoğu kez gözlük kullanımına devam edilmesi önerilir. Gerekirse ikinci veya üçüncü ameliyatların yapılması söz konusu olabilir.

bottom of page